- ağaç
- Í-cı1́is.1. 树, 树木, 林木: \ağaç bayramı 植树节 \ağaç bilgisi 树木学 \ağaç testeresi 园艺剪, 修枝剪 kahve \ağaçı 咖啡树 lâstik \ağaçı 橡胶树2. 木头, 木材: \ağaç işi 木工活 \ağaç işleri (或 işleme) makinası 木工机床 \ağaç sanayii 木材加工业 sert \ağaçlar 硬木3. 木桩, 木柱, 立柱; 木棍, 木棒4. 木柴, 劈材: Oduncunun gözü omçada dilencinin gözü çömcede. 成́ 樵夫盯着的是荆条, 乞丐盯着的是饭勺。2́s. 木制的: \ağaç kama 木楔 \ağaç kazık 木桩 \ağaç kütük 木墩, 菜墩 \ağaç tekne 小木船, 独木舟◇ \ağaç boyu 特别高的, 大树般的 \ağaç dikmek 植树, 种树 \ağaç kapaması 军́ 树干鹿砦 \ağaç kesmek 砍树, 伐木 \ağaç olmak 俚́ 在一地站立久等, 长时间地等待: Nerdesin yahu, seni bekleye bekleye ağaç oldum. 你跑到哪儿去了, 让我站在这儿傻等了这么久!\ağaça çıkmak 爬树 \ağaça çıksa pabucu yerde kalmamak 俚́ 走运, 一帆风顺, 万事如意 \ağaça konmak 落在树上: Bıldırcın ağaca konmaz. 鹌鹑上不了树。◆ Ağaç kökünden yıkılır. 树从根上倒。Ağaç meyvası olunca başını aşağı salar. 果实累累树自弯, 博才多学人自谦。Ağaç ne kadar uzasa göğe ermez. 碗大大不过盆, 树高高不过天。Ağaç yaprağıyla gürler (或 güzeldir) . 大树枝繁叶茂才壮观; 牡丹虽好, 绿叶相扶。Ağaç yaşken eğilir. 木湿可曲, 枝嫩可弯, 人才培养自童年。Ağaca balta vurmuşlar, “Sapı bedenimden” demiş. 本是同根生, 相煎何太急。Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur. 有其父必有其子。Ağaca dayanma çürür, insana dayanma ölür. 靠树树会枯, 靠人人会死; 外来帮助靠不住, 自己的事还得靠自己。Ağacı kurt, insanı dert yer. 蛀虫可毁树, 忧愁能伤人。Ağacın kurdu içinde olur. 树从树心蛀, 家从家中败。Ağaçtan maşa olmaz. 木头做不成火钳, 打铁还靠自身硬。IIis. 旧́ 长度单位, 约6千米
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.